Trump Ayağına Sıkarsa

Yayınlama: 12.05.2025 11:17:00 Güncelleme: 12.05.2025 11:37:25

ABD Başkanı Trump’ın “Kurtuluş Günü” sloganı ile duyurduğu gümrük vergileri artışında geri adım zamanı. Trump ve çevresi tarife politikasının ABD piyasaları ve ekonomisi için olumsuz sonuçları olduğunu acı bir şekilde tecrübe etmiş durumda.

Trump Ayağına Sıkarsa

Trump’ın dünya ile ticaret savaşına ilk tepkiyi aslında piyasalar verdi. ABD borsa endekslerinde tarihi düşüşler olurken daha da önemlisi ABD tahvil piyasında sarsıntılar yaşandı. Gümrük vergileri şokunun ilk günlerinde düşen ABD tahvil faizleri sert bir şekilde yükselişe geçince Trump müzakerelere yer açmak için politikasını 90 gün için askıya aldığını duyurdu. Bu geri adım ve yumuşama öncesi Çin’in elinde tuttuğu ABD tahvillerini satabileceği dedikodusu speküle edildi. Böyle bir adım yani ABD tahvil faizlerinin yukarı gitmesi elbette Washington kadar Çin’i de vurabilir. Ortada nükleer güç misali herkesin kaybedebileceği ciddi bir dehşet dengesi var.  

 

en çok tahvil tutan ülkeler

 

En Çok ABD Tahvili Tutan Ülkeler

Trump tarifeleri askıya alırken Çin’i hariç tuttu. Hatta bu ülkeye gümrük vergisi oranını % 145’e çıkardığını açıkladı. Çin de buna misilleme olarak gümrük vergisi oranını ABD malları için % 125’e çıkardı. Artık rakamların bir anlamı kalmadı. Zira Çin’in de açıklamasında duyurduğu gibi pratikte bu oranların bir etkisi yok. Çin’in açıklaması "ABD gümrük vergisini yükseltmeye devam etse bile bu ekonomik olarak anlamsız olacağı için dünya ekonomi tarihine “bir şaka” olarak geçecektir. Bu tarife oranları ile ABD mallarının Çin pazarına ihraç edilmesi zaten mümkün değil. ABD tarifeleri artırma oyununa devam etse de biz bunu dikkate almayacağız. Ama ABD çıkarlarımıza saldırmaya devam ederse karşı önlemler alacak ve sonuna kadar takip edeceğiz." şeklinde.

ABD ve Çin “korkak tavuk” isimli oyun teorisinde olduğu gibi birbirlerine boyun eğmeyip, teslim olmayarak kendi koşullarını diğer tarafa kabul ettirmeye çalışmakta. Ancak, tarafların geri adım atmamaları durumunda sonucun her iki taraf açısından yıkımla sonuçlanma ihtimali var. Bu nedenle iki taraf bir noktada anlaşmak zorunda, iki ülke arasında bu gümrük vergisi oranları sürdürülemez boyutta. Nitekim bunu ABD Hazine Bakanı Bessent de kabul etti. Bessent, Çin'e uygulanan gümrük vergilerinin büyük rakamlar olduğunu belirterek, "Kimse bunların sürdürülebilir olduğunu düşünmüyor ve kalmasını istemiyor." dedi. Bu nedenle bir noktada ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi’nin anlaşması kaçınılmaz. Gümrük vergileri mikro anlamda küresel ABD şirketlerini de olumsuz etkiliyor. Örneğin Apple tarife politikaları nedeniyle yaşanan satışlarla yaklaşık 700 milyar dolarlık piyasa değeri düşüşü yaşadı. Tesla hissesi son zirvesinden % 50’lik düşüş kaydetti. Teknolojiden otomotive kadar Amerikalı bir çok şirket bu nedenle tarifelerden istisna kovalıyor. Hatta Apple, “Çin'den uzaklaşmak amacıyla” ABD'de satılan tüm iPhone'ların montajını gelecek yıl sonuna kadar Hindistan'a kaydırmayı planlıyor.

 

Trump’ın geri adım kararında piyasa hareketleri kadar ABD büyümesi üzerine yapılan olumsuz revizyonlar da etkili. Zira bir çok yatırım bankasının ardından Uluslararası Para Fonu (IMF) Nisan ayı küresel görünüm raporunda ABD büyüme tahminlerini çok sert bir biçimde aşağı çekti. ABD ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin 2025 yılı için % 2,7'den % 1,8'e düşürüldüğü kaydedilen raporda, gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini de % 2,1'den % 1,7'ye indirildi. IMF raporunda, ABD'de ekonomisinin büyüme hızında yapılan aşağı yönlü revizyonun artan politika belirsizliği, ticaret gerilimleri ve zayıflayan talep ivmesinin etkili olduğu kaydedildi. Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi de bu yıl için % 4,6'dan % 4'e ve gelecek yıl için % 4,5'ten % 4'e çekildi.

Raporda, Euro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin de bu yıl için % 1'den % 0,8'e indirildiği ve 2026 yılı için % 1,4'ten % 1,2'ye düşürüldüğü belirtildi. Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın büyüme tahmini bu yıl için % 0,3'den % 0'a ve gelecek yıl için % 1,1'den % 0,9'a indirildi. Almanya zaten 2023 ve 2024 yıllarını resesyon ile kapatmıştı. IMF’nin Fransa ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi de bu yıl için % 0,8'den % 0,6'ya ve gelecek yıl için % 1,1'den % 1'e düşürüldü.

IMF tahminleri net bir şekilde gösteriyor ki ticaret savaşları sonucu her iki ülke de kaybedecek. Hatta yavaşlayan dünya büyümesi nedeniyle Avrupa’dan Asya’ya neredeyse olumsuz etkilenmeyen ülke kalmayacak. ABD ve Çin’in bir noktada anlaşacaklarına ilişkin tahmin her ülke ilişkilerinin güllük gülüstanlık hale geleceğini ifade etmiyor. ABD-Çin ekonomik ve stratejik mücadelesi devam edecek ancak bu rekabet yeni bir denge üzerine kurulacak.