Türk-İş: Asgari Ücretin Etki Alanı Son 10 Yılda Yüzde 45’e Çıktı
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin artık ülkenin yüzde 45’ini ilgilendirdiğini belirterek önemli uyarılarda bulundu.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretle ilgili yaptığı değerlendirmede, asgari ücretin etki alanının son 10 yılda önemli ölçüde genişlediğini belirtti. Atalay, “Asgari ücret 10 yıl önce ülkenin yüzde 13’ünü ilgilendirirken şu anda yüzde 45’ini ilgilendiriyor” ifadelerini kullandı.
Balıkesir’in Edremit ilçesinde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında düzenlenen bir eğitim seminerinde konuşan Atalay, TÜRK-İŞ’in gündeminde asgari ücret görüşmeleri, kamu sözleşmeleri ve kıdem tazminatı gibi konuların bulunduğunu söyledi. Sendikalar açısından doğum izni, analık izni ve babalık izni konusunda memur ile işçi arasında önemli farklar olduğunu da dile getirdi.
Atalay, 200 bini kamu çalışanı olmak üzere toplam 1 milyon 350 bin üyeleri bulunduğunu hatırlatarak asgari ücretin birçok düzenlemeyi doğrudan etkilediğini vurguladı. SSK primi, isteğe bağlı sigorta, yurt dışı hizmet borçlanması, idari para cezaları, işsizlik maaşı, kısa çalışma ödeneği, doğum izni ve şehit maaşı gibi yaklaşık 100 kalemin asgari ücrete bağlı olduğuna işaret eden Atalay, “22 bin lira asgari ücretin ayrı değerlendirilmesi lazım. Bu kalemlerle ilgili yapılan düzenlemelerin ayrı tutulması gerekiyor. Hepsini aynı torbaya koyduklarında iş içinden çıkılmaz hale geliyor” dedi.
“Asgari artık en az ücret değil, geçim ücreti haline geldi” diyen Atalay, mevcut ekonomik koşullarda çalışanların büyük bölümünün asgari ücretle geçinmek zorunda kaldığını söyledi. Bazı siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının rakam telaffuz ettiğini belirten Atalay, asgari ücretle ilgili kararın yalnızca komisyonda yer alan yetkililer tarafından açıklanabileceğini ifade etti.
Hükümetin yeni dönem için bir haftalık takvimi olduğunu aktaran Atalay, komisyon yapısında değişiklik yapılmaması halinde TÜRK-İŞ’in görüşmelere katılmayacağını belirtti. “Katılmamak en azından meseleyi gündeme taşımak açısından önemli. Yönetimin yapısı yahut başka sendikaların katılımı problem değil” dedi.