İSO Başkanı Bahçivan: Türk İş Dünyası, ABD ve AB ile Müzakere Masasında Güçlü Şekilde Yer Almalı

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin nisan ayı olağan toplantısı, “Küresel Ticaret Gerilimlerinin Gölgesinde Türkiye Sanayisi: Riskler ve Stratejik Seçenekler” gündemiyle Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan yaptı. Ardından, İSO Stratejik Dönüşüm Merkezi Danışmanı ve Future Ally Kurucu Ortağı İdil Özdoğan’ın moderatörlüğünde düzenlenen panele, DEİK / Türkiye - ABD İş Konseyi Başkanı Murat Özyeğin, İş Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Şant Manukyan ve KUASIA Direktörü Doç. Dr. Burak Gürel katıldı.

"Sanayi tesislerinin depreme karşı dayanıklılığı öncelik olmalı"

Bahçıvan, İstanbul’un Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depreme değinerek, İstanbul’un sanayi üretiminde yüzde 40’lık bir paya sahip olduğunu hatırlattı. Sanayi tesislerinin depreme dayanıklılığını ölçmek için kapsamlı bir envanter çalışmasına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Bahçıvan, kentsel dönüşüme benzer şekilde “sanayi dönüşümü” projesinin hayata geçirilmesinin elzem hale geldiğini belirtti. Ayrıca, yeni güçlendirme tekniklerinin akademik altyapı ile desteklenerek mevzuata eklenmesi gerektiğini söyledi.

"Küresel ticaret sisteminde belirsizlikler artıyor"

Bahçıvan, küresel ticarette ciddi risklerin gündemde olduğunu ve yeni bir döneme girildiğini belirtti. ABD ve Çin arasında yaşanan hegemonya savaşının, küresel değer zincirlerinde büyük değişikliklere yol açabileceğine dikkat çeken Bahçıvan, ülkelerin yeni yatırımları çekme konusunda büyük bir rekabet içinde olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin bu döneme hazırlıklı olması gerektiğini ifade etti.

"AB ile vize ve gümrük birliği sorunları masada çözülmeli"

Türk iş dünyasının AB ile vize krizinde haksızlığa uğradığını belirten Bahçıvan, ekonomik gücü Türkiye’nin çok gerisinde olan ülkelerin bile AB’ye vizesiz seyahat edebildiğini ancak Türkiye vatandaşlarının aylarca vize beklemek zorunda kaldığını söyledi. ABD pazarı ve AB ile ticari ilişkilerde yaşanan sorunların kalıcı şekilde çözülebilmesi için Türk iş dünyasının güçlü bir müzakere sürecinde aktif yer alması gerektiğini vurguladı.

"Sanayi sektörü dayanma sınırında"

Bahçıvan, Orta Vadeli Program’ın hedeflerine duyulan güvene rağmen, son dönemde sanayi sektöründe yeni bir stres birikiminin başladığını ifade etti. Döviz kuru üzerindeki baskının önlenmesi için alınan önlemlerin sanayiye ek yük getirdiğini ve bu sürecin dayanılması güç bir noktaya ulaştığını belirtti. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’nin mevcut notunu korumasının bile riskli olduğunu açıklamasının dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

"Emek yoğun sektörler korunmalı"

Enflasyonla mücadelede en ağır sorumluluğun sanayiye yüklendiğini belirten Bahçıvan, sanayinin hak etmediği bedelleri ödememesi gerektiğini ve özellikle emek yoğun sektörlerin kaderine terk edilmemesi çağrısında bulundu. Bu sektörlerin üretim kültürünün korunmasının önemli olduğuna dikkat çekti.

Konuşmasının sonunda 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan Bahçıvan, üretim hayatında çalışma barışının ve işveren-çalışan diyalogunun önemine dikkat çekerek, bu iş birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu ifade etti.