Kiracılar ve Ev Sahipleri Arasında Depozito Krizi Büyüyor

Kira artışlarının rekor seviyelere ulaştığı son yıllarda, kiracılar ve ev sahipleri arasındaki en büyük tartışma konularından biri de depozito iadesi oldu. Birçok ev sahibi, depozitoyu taşınılan dönemdeki kira bedeli üzerinden iade etmeyi tercih ederken; kiracılar ise son kira bedeli üzerinden geri alma talebinde bulunuyor.

Kiracı 19 bin TL istedi, 9.500 TL aldı

İstanbul Beşiktaş’ta oturan Dilek G., üç yıl önce 9 bin 500 TL kira ile taşındığı evde bir kira bedeli tutarında depozito ödedi. Üç yıl sonra son kira bedeli 19 bin TL’ye yükselmesine rağmen ev sahibi sadece ilk kira bedeli kadar depozitoyu iade etti.

Kiracı, uğraşmamak için bu şartı kabul etti ancak yaşanan durum, binlerce benzer mağduriyeti bir kez daha gündeme taşıdı.

Borçlar Kanunu depozito iadesini nasıl düzenliyor?

Gayrimenkul Hukuku Uzmanı Av. Ali Güvenç Kiraz, depozito iadesine ilişkin dikkat çeken bilgiler paylaştı:

TBK 342. maddeye göre, güvence bedeli en fazla 3 aylık kira tutarında olabilir.

Depozito vadeli hesaba yatırılmalı ve kira süresi sonunda karşılıklı onayla çekilmelidir.

Türkiye’de bu sistem yaygın olarak uygulanmadığı için, ödemeler genellikle mal sahibine elden yapılıyor.

Yargıtay: Son kira çarpanı esas alınabilir

Yargıtay kararlarına göre, kira süresince vadeli hesap kullanılmadıysa ve iade sırasında bir anlaşmazlık yaşanıyorsa, son kira bedeli ile ilk kira bedelindeki depozito çarpanının uygulanması gerekebilir. Örneğin:

İlk kira: 5.000 TL

Depozito: 2 aylık kira = 10.000 TL

Son kira: 15.000 TL

İade edilmesi gereken: 2 kira x 15.000 TL = 30.000 TL

Sözleşmeye bu maddeyi onaylamayın!

Kiraz, kiracılara kira sözleşmesine “depozito, alındığı şekliyle iade edilir” ve “boya-badana masrafı depozitodan kesilecektir” maddelerini kabul etmemeleri konusunda uyarıyor. Yargıtay’a göre boya ve badana kiracının sorumluluğunda değilse, masraf depozitodan düşürülemez.

En güvenilir yol: Vadeli hesap sistemi

Depozito kaynaklı anlaşmazlıkların önüne geçmenin en etkili yolu, Borçlar Kanunu’nda belirtildiği şekilde vadeli hesap sisteminin uygulanması. Taraflar arabuluculukta anlaşamazsa, yargı süreci ve faiz kayıpları önemli mağduriyetler doğurabiliyor.