Ekim’in Adrenali Boldu; Yılı Nasıl Kapatacağız?

Uptober, Shocktober, Rektober… Artık siz nasıl adlandırmak isterseniz adlandırın ama heyecanı yüksek bir ayı geride bıraktık. Neden böyle söylüyorum derseniz de; 6 Ekim’de Bitcoin’de tüm zamanların zirvesi 126 bin doları bu ay gördük öte yandan 10-11 Ekim gecesinde %25’lik düşüşü de… Yılı kapatmaya az bir zaman kalmışken neler yaşadık ve daha da önemlisi neler yaşayacağız işin uzmanıyla konuşmak istedim.

“KURUMSAL ALIM TEMEL DESTEK OLACAK”

Kripto Para Uzmanı Ozan Kara’nın üçüncü çeyrek değerlendirmesi ve yılsonuna ilişkin beklentisi şöyle; “Üçüncü çeyrek genel olarak karma bir tablo sundu diyebilirim. Bir yandan kurumsal ilgi ciddi şekilde artmış durumda: örneğin CME Group’un kripto türev hacmi 3. çeyrekte yaklaşık 901 milyar USD’ye ulaşarak yeni rekor kırdı. Ayrıca kurumsal varlık yöneticilerinin portföylerinde dijital varlıklara ayırdıkları paylar yükselmeye devam ediyor. Piyasanın “hype” yönü biraz kırılmış gibi görünüyor: altcoinlerde yüksek volatilite, manipülasyon şüpheleri ve yatırımcı dikkatinin dağılması söz konusu. Toplam piyasa değerinde yükseliş olsa da bu yükselişin ana aktörü yine büyük, yerleşik coinler; altcoinler daha temkinli. Yılsonu için ise kurumsal alımın temel destek olacağı kanaatindeyim. Regülasyon cephesinde artan netlik, altyapı gelişimi ve büyük oyuncuların katılımı pozitif unsurlar. Ancak bu desteğin fiyatlara “otomatik” olarak yansıması garanti değil. Altcoinlerde risklerin ve kararsızlığın artması, bu destekle fiyatlanma arasında bir çatlak yaratabilir. Dolayısıyla 2025’in son çeyreğinde piyasa kurumsal akımlar güçlü ama perakende ilgisi zayıf devam etmesini bekliyorum.”

ALTCOINLER İÇİN KRİTİK GÜNDEMLER

Altcoin yatırımcısı hala gelecek güzel günleri beklerken Kara’ya göre piyasa için şu başlıklar yön belirleyici olacak; “2026 yılına baktığımızda, stabilcoinler, ETF başvuruları ve finans-kurumlarının blokzincir altyapılarına geçiş süreci üç ana başlık olarak öne çıkıyor ve bence bu üçlünün birbiriyle etkileşimi, kripto piyasasının yeni evresini belirleyecek. Piyasa yapıları artık yalnızca spekülatif kripto alım-satımına değil, aynı zamanda ödeme, değer saklama ve kurumsal likidite yönetimi gibi işlevlere doğru kayıyor. Bu durum, stabilcoinlerin 2026’da sadece “kripto piyasasında bir köprü varlık” değil, finansal altyapının bir parçası haline gelmesine işaret ediyor. Diğer yandan ETF başvuruları ve geleneksel finansın kriptoya giriş kapasitesi 2026’da çok daha görünür olacak. Spot kripto ETF’lerin yaygınlaşması, kripto varlıkların “kurumsal yatırım aracı” olarak kabulünü pekiştiriyor. Bu gelişmeler 2026’yı “riskli yükseliş periyodu” yerine “altyapının oturduğu ve kurallar çerçevesinin netleştiği” bir geçiş yılı haline getirebilir. Finansal kurumların blokzincire hangi noktadan nasıl entegre olacağı çok önemli.”

REGÜLASYONLAR YILA DAMGASINI VURDU

Bu yıl en çok konuştuğumuz başlıklardan biri de kuşkusuz regülasyonlardı. Kara’ya göre bu adımların belirsizlik katmanının azaltması piyasa için kritik öneme sahip. Kara; “Öncelikle, GENIUS Act isimli yasa Temmuz 2025’te imzalandı ve ABD-dolarına sabitlenmiş stabilcoin’lerin rezervlerinin nakit veya kısa vadeli Hazine tahvilleriyle birebir karşılanmasını, denetim ve aylık açık şeffaflık kurallarını öngörüyor. Bu, stabilcoin sektöründe uzun süredir belirsiz olan devlet-denetim alanı için büyük bir adım oldu. İkinci olarak, hangi kurumun kriptoyu denetleyeceği konusunda da netleşme yönünde adımlar var. Örneğin CLARITY Act gibi tasarılar kripto varlıkları “emtiaya mı” yoksa “menkul kıymete mi” olduğuna göre ayrıştırmayı hedefliyor ve böylece CFTC ile SEC arasında kıstasları daha net hâle getiriyor. Coinbase, Ripple Labs, Kraken, Senato ile “stabilcoin denetimi”, “piyasa yapısı reformu” gibi başlıklarda kapalı oturumlarda bir araya geldi.”

SON ÇEYREKTE NELERE DİKKAT EDELİM?

Kara: 2025’in ikinci yarısı itibarıyla piyasalar “para bolluğu” değil “hikâye bolluğu” dönemine girdi. Yani artık kimin daha fazla likiditesi olduğundan çok, kimin hikâyesi daha inandırıcı ona bakılıyor.
Yatırımcılar, özellikle kriptoda, sadece token fiyatına değil, tokenın arkasındaki “network etkisine” odaklanmalı. Gerçek kullanıcı mı var, yoksa sadece airdrop avcıları mı? Bu fark 2026’nın kazananlarını belirleyecek. Bitcoin yılın ilk yarısında güvenli liman gibi davrandı; ancak bu hikâye sonsuza kadar sürmez. BTC dominansındaki hafif gevşemeler, altcoin rotasyonlarının kapısını aralayabilir. Ancak şunu unutmamak lazım: 2021’deki “her şey uçar” dönemi geri gelmeyecek. Bu döngüde kaliteli proje seçimi, “erken gir – geç çık” stratejisinden çok daha önemli. Yatırımcı 2025’i kapatırken aslında bir defter değil, bir dönemi kapatıyor. Önümüzdeki yıl sabır, seçicilik ve hikâye okuma kabiliyeti yatırımcının en değerli üç silahı olacak. Asıl mesele artık “Ayıdan kaçmak değil, ayıyla yaşamayı öğrenmek” .