Dezenflasyon Döneminde Sektörlerin Yeni Rotası: Gıda ve İletişimde Marj Savaşı

Yayınlama: 13.10.2025 12:48:00 Güncelleme: 13.10.2025 12:48:57

Yüksek enflasyon ve sert faiz artışlarının belirlediği 2024’ün ardından, 2026’ya yaklaşırken Türkiye ekonomisi yeni bir döneme giriyor. Dezenflasyon süreci ve faiz indirimleri, defansif sektörlerdeki klasik dengeleri yeniden şekillendirirken yatırımcılar açısından da farklı bir okuma gerektiriyor. Bu yeni makro görünümde özellikle gıda ve iletişim sektörleri, geçiş döneminin en kritik göstergeleri olarak öne çıkıyor.

Dezenflasyon Döneminde Sektörlerin Yeni Rotası: Gıda ve İletişimde Marj Savaşı

2024’te hızla artan enflasyon, beraberinde sert faiz artışlarını ve yüksek finansman maliyetlerini getirmiş; şirketler açısından enflasyon muhasebesinin ilk kez uygulanması bilanço okumalarını karmaşıklaştırmıştı. 2025 yılı ise 2024 yılına nazaren daha okunabilir bir tablo sundu. Şimdi ise dezenflasyon sürecine geçişle birlikte finansman maliyetleri düşerken, sektörler açısından marj yapılarında yeni bir döneme giriliyor. Bu geçiş, en net şekilde gıda ve iletişim sektörlerinde gözleniyor.

Gıda & Perakende: Defansif Yapı, Daralan Marjlar

Son iki yılda yatırımcı ilgisini güçlü şekilde üzerine çeken gıda sektörü, dezenflasyon döneminde artık farklı bir sınav veriyor. 2024’te Migros (MGROS) ve BİM (BIMAS), enflasyon muhasebesinin ilk döneminde stok devir avantajı sayesinde zaman zaman endeksin üzerinde getiri sağladı. Ancak yılın ikinci yarısından itibaren TÜFE’deki ivme kaybı ve yılsonu hedefleriyle mevcut enflasyon arasındaki makasın daralması, ürün fiyatlarına yansıtılan zam oranlarını sınırladı.

2025 yılının başından günümüze kadar mağaza sayılarındaki artış dikkat çekici:

Bim Birleşik Mağazalar A.Ş. (BIMAS): 13.583 → 14.075 mağaza

Migros Ticaret A.Ş. (MGROS): 3.621 → 3.721 mağaza

Yılsonu hedefleri de büyüme stratejisinin merkezinde yer alıyor. Migros’un yaklaşık 3.850-3900 mağazaya, BİM’in ise ortalama 14.500 mağazaya ulaşma hedef beklentisi, fiyat artışlarının sınırlı kaldığı dezenflasyon döneminde ciroyu destekleyen ana unsur konumunda. Ancak bu operasyonel genişleme, marjlar üzerindeki baskıyı tamamen telafi etmekte zorlanıyor. Defansif yapısına rağmen gıda sektörü, fiyatlama gücünün zayıfladığı yeni dönemde hacim ve verimlilik odaklı bir modele geçiş yaşıyor.

İletişim: 5G Öncesi Yeni Denge

İletişim sektöründe dezenflasyonun etkisi, tarifelerdeki artış hızındaki belirgin düşüş üzerinden okunuyor.

Bu tablo, fiyatlama gücünün korunmakla birlikte artış hızının belirgin şekilde yavaşladığını gösteriyor. 5G ihalesi kısa vadede sektöre yeni bir fiyatlama hikâyesi getirebilir; ancak yüksek spektrum bedelleri ve beraberindeki yatırım harcamaları (CAPEX), orta–uzun vadede borçluluk ve nakit akışı üzerinde baskı yaratacak. 2026 sonrası dönemde iletişim sektöründe yüksek yatırım yükümlülükleri, özellikle büyük oyuncuların borçluluk yapılarında artışa ve finansal kaldıraç seviyelerinde yukarı yönlü bir baskıya yol açacaktır. Bu da sektörün klasik defansif karakterini orta vadede kısmen zayıflatabilecek önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Son 3 Yıllık Performans Tablosu

Aşağıdaki tablo, iki sektörün son yıllardaki performans ayrışmasını net şekilde gösteriyor:

ENDEKSLER 2023-2024(%) 2024-2025(%) 2025- Günümüz (%)
XILTM 38,4 67,3 6,4
XGIDA 58,2 31,6 -1,1
XU100 35,36 31,6 13,4
       
ŞİRKETLER 2023-2024(%) 2024-2025(%) 2025- Günümüz (%)
TCELL 50,90 70,60 6,60
TTKOM -0,82 78,55 17,20
MGROS 132 66,80 -17,00
BIMAS 124,50 79,20 -0,10


Kaynak: Matriks Borsa Veri Platformu

Bu tablo, 2024’te yükselen faiz ortamında defansif yapılarıyla öne çıkan bu iki sektörün, 2025’te dezenflasyonla birlikte ivme kaybettiğini net biçimde ortaya koyuyor. XGIDA endeksi yılbaşından bugüne endeksin gerisinde kalırken, XILTM güçlü 2024 performansına rağmen bu yılın temposunu yakalayamadı.

Stratejik Çerçeve: Faizler Gerilerken Marj Savaşı Başlıyor

Gıda tarafında yılsonuna yaklaşırken, şirketlerin mağaza büyüme hedefleri öne çıkıyor. Migros ve BİM yılsonu mağaza hedefleri, fiyat artışlarının sınırlı kaldığı bir ortamda ciroyu destekleyen önemli bir faktör olacak. Ancak bu büyümenin marjlar üzerindeki baskıyı tamamen telafi etmesi zor; yıl sonu fiyat ayarlamaları kısa vadede geçici ciro etkisi yaratsa da, dezenflasyon kalıcı marj daralmasını beraberinde getiriyor.

İletişim sektöründe ise yeni yıl zamları ve yaklaşan 5G ihalesi, kısa vadede tarife artışları ve yeni yatırım beklentileriyle defansif yapıyı zayıflatabilir. 2026 sonrasında yüksek spektrum bedelleri ve altyapı yatırımları, büyük oyuncuların borçluluk yapılarında artışa ve finansal dengelerinde daha kırılgan bir döneme yol açacaktır.

Bu tablo, 2026’ya yaklaşırken faizlerin gerilediği ve dezenflasyonun belirleyici olduğu bir ortamda, şirket bilançolarının fiyatlama gücünden çok verimlilik, operasyonel strateji ve finansal denge yönetimiyle sınanacağı yeni bir döneme işaret ediyor.